>>2708
>ama bu sesi 'algılamak' için değil de ayırt edilebilir hale getirmek için daha çok konuşmak gerekmez mi anon.bence bu bizi başka bir probleme götürüyor anonum. topluma karşı sorumluluğumuz var mı? ve olmalı mı? ya da daha önemlisi bu bizim özgürlüğümüzü kısıtlamıyor mu?
hobbes, insan bencil ve çıkarcıdır bu yüzden insanların kendine karşı sorumlulukları olduğunu, aralarında bir toplum sözleşmesi(contract) imzalamaları gerektiğini söyler. herkes kendi doğal haklarının bir kısmından vazgeçer ve düzeni sağlaması için güçlü bir otoriteye verir. hobbes buna "leviathan" diye bahseder ve bu bir kral, bir meclis veya bir hükümet olabilir.
rousseau'nun toplum sözleşmesinden bahsetmiyorum bile o ayrı bir saçmalık.
evet, insan bencil ve çıkarcıdır. ama bilinçsiz olan toplum daha az günahkâr değil, hatta daha günahkârdır. sen çıkıp o topluma özgürlüğünü emanet edersen, o da sana daha özgürlük düşmanı, bencil ve çıkarcı krallar, meclisler ve hükümetler verir.
bir müslüman ile eşcinseli birlikte yaşaması gerektiğini ve birbirlerine karşı sorumlulukları olduğunu söylemek aptallıktır. ikisi de birbirini öldürmek istiyor zaten :D
>bence anon gürültü içinde kaybolmayan ve algılanabilir olan ses bilinçli olması şartıyla konuşan sestirbilinçli olması gerek sadece ses değil toplum. sen ne kadar güzel şiirler, hikayeler okusan da toplum, seni ya dinlemeyecek ya işine gelmeyecek ya da bunu anlama kapasitesi olmayacak.
insanların her zaman söylediği “insan sosyal bir varlıktır.” sözü, tam anlamıyla bireyin bireysel olarak karar alma özelliğine zincir vurma, insanları sürü psikolojisiyle gütme ve sömürme amacı taşıyan art niyetli insanların elinde bir oyuncağa dönüşmüştür.
bana göre toplum, kendi varoluşu nedeniyle olmaması gereken bir şeydir ama sanırım bu imkansız :c
>sessiz kalmak bana pasif bir kabulleniş gibi geliyor>konuşmak da bilincin sorumluluğunu almakkesinlikle katılıyorum anonum güzel dedin.
>düşüncemde konuşmak olsa da onu da yapamıyorum utangaçım biraz ^(*DJASDJSAD yerim seni :3