No.834
Ataputun kendisini tanrılaştırmaya başlaması kendisi hayattayken 1930lu yıllarda başlar. Bu gâyeyle yurdun her tarafına en ufak köye, ulaşılmaz dağ başındaki kulübeye bile Ataput resimleri asılır.1933den sonra 10.yıl marşı duvarlara asılır ve okullarda 10.yıl marşını toplu halde söylemek mecburi olur. Bir yazarın dediğine göre, Putkabir, Kemalizmin yönetildiği yer, Türkiyenin kâbesi olur, her şehire konulan Ataput heykeli ise Kemalizm bayramlarının kutlanması için âyin töreni yeri olur. Okullarda genç dimağlara çiviyle çakılan Ataput, sonra liselerde yüksekokullarda beyin yıkama seanslarıyla devam eder. Sahtekar, yalan inkilab tarihini en iyi şekilde hatim edenler, en iyi notları alır, en iyi mertebelere gelirler. Putkabiri ziyaret eden devlet adamları devletin Putkabirden yönetildiğini her zaman tasdik ederler. Her şehirde, meydanlarda, okullarda, resmi dairelerde bulunan heykeller, Kemalizmin ölmediğini, Ataputun başlattığı Ataput heykelizminin devam ettiğini, Batı kültürüyle, çağdaşlıkla eş tutulan, fakat aslında heykelizmden ibaret olan bir Ataput hipnotizesi, Ataput hayranlığından, beyin durdurma alışkanlığından başka bir şey değildir.
Kemalistler 1970li yıllardan başlayarak yurtdışına da Ataput heykelleri dikmeye başlamışlardır. Sanıldığı gibi yabancıların Ataputa hayranlığından değil, Türkiyedeki Ataputcuların akılalmaz heykelseverliği yüzünden yutdışındaki heykelleri Türkler dikmişlerdir. Kemalistlerin kendi diktikleri Ataputun yurtdışındaki heykellerle övünmeleri ise kendi ruh hastalıklarını göstermektedir. Hem kendin heykel dik, hem de bu kendi diktiğin heykellerle övün. Bu nasıl bir hastalıktır akıl alamaz. Yurtiçinde bulunan milyonlarca Ataput heykeliyle, büstüyle, resimiyle zâten bütün dünyada bir insanı putlaştırma rekoru bizdedir. Fakat bununla Kemalistler asla yetinmezler. Bu heykelizm deliliğine 5816 sayılı Ataputu putlaştırma kanunu da yardım etmektedir. Herhangi bir Ataput heykelini kaldıramazsınız. Dini simgelerden, sembollerden, her şeyden daha çok korunur.
Yurtdışındaki Ataputun heykellerinin geçmişini biraz araştırırsanız hemen öğreniyorsunuz. Biraz araştırdığınız zaman yurtdışındaki Ataput heykellerinin altından çapanoğlu çıkıyor. Yâni yurtdışındaki bütün Ataput heykellerini Türkiyedeki Kemalist devlet adamları dikmişlerdir. Zâten Kemalistler bu heykelleri yurtdışına diktikleri için kendileriyle gurur duyuyorlar. Eğer tersini düşünürseniz, meselâ Türkler, Türkiyede bir Eskimo kahramanının yada Eskimo efsanesinde geçen bir karakterinin heykelini neden diksin? Meselâ atıyorum Balıkesirde Eskimo ruhunu canlandıran bir heykelin ne işi olabilir? Fakat yurtdışına seyahat eden insanlar dünyadaki Ataput heykellerini şöyle açıklıyorlar: Daha doğrusu bizim beyinleri durmuş Kemalistler şöyle açıklıyorlar. "Bizim Putumuz öylesine büyük bir deha, öylesine büyük bir kumandan, öylesine büyük insanüstü yeteneklere sahip insan, öylesine kabiliyetli, öylesine zeki, öylesine bir orduyu yenecek kadar cesur, gözü dönmüş kahraman, öylesine peygamber gibi geleceği görebilen öngörüsü yüksek insan ki, dünya insanları Ataputumuza hayran kalıyorlar ve heykelini o yüzden dikiyorlar." Yani mesela DeGaulle, Washington, Lenin, ingiliz kralları bizim Ataputumuzun yanında bir hiç kalıyorlarmış. Hatta hiçbir Osmanlı, Göktürk, Selçuk Sultanı onun eline su dökemezlermiş. Saçmalığın daniskası.
Bu heykellere harcanan para ve masraf beni ilgilendirmedi. ilgilenenler düşünsün.
Neyse şu heykellerin geçmişini aktarayım o zaman yapılan sahtekarlığı anlarsınız. Zâten Kemalist denilince akla gelen ilk şeyin sahtekarlık, yalancılık olması gerekir. Zaten Kemalizm sahtekarlizm diye değiştirilmesi lazım. Başlayalım.
No.836
>>835Biliyorsunuzdur, yabancı bir devlette bulunan büyükelçilik arsası evsahibi ülkenin toprağı sayılmaz, üzerinde büyükelçiliği bulunan ülkenin toprağı sayılır. Bu yüzden büyükelçilik arsası üzerinde belediyeden izin alması şartıyla istediği tasarrufu yapabilir. Washingtondaki büyükelçilik arsasının üzerinde bir Ataput heykeli bulunuyor, böylesi heykeller Türkiye toprağında sayıldığı için bu heykel için fazla çaba istemiyor, dikkat de çekmiyor. çünkü heykeli görmeniz için konsolosluğa uğramanız lazım. Böylesi heykellere de fazla kulak asan yok.
Hakkında curcuna çıkarılan heykel Washington şehrinin büyükelçilik misafirhanesinin karşısında Amerikanın toprağının üzerinde bulunmasından dolayı. Aslında burada bile bir bit yeniği var. çünkü 1936 yılında ismet inönü bu misafirhaneyi devlet toprağı olarak almış. Acaba misafirhanenin karşısında bulunan heykel arsasıyla inönünün aldığı arsanın bir alakası varmıdır bilmem. Haberler heykelin bulunduğu arsa Amerikanın kamu alanı diye geçiyor. Herneyse. Heykeli herhalde gemiyle getirmek paralı olacağı için bir Amerikalı heyekltraşa yaptırılmış. Maliyetini Amerikadaki Ataputcu düşünce derneklerinin bir eşinin başkanı karşılamış. Heykel neredeyse büyük bir merasimle 2013 yılında açılmış. Adını vermeyeyim, Ataputcu başkan çok uğraşmışmış.
şimdi bize yutturulan yalan şu: Amerikalıların Ataputu çok sevdiğinden, çok takdir ettiğinden dolayı bu heykel dikilmişmiş. önce şunu belirtelim. Hiçbir Amerikalı cumhuriyet tarihini Kemalistlerin anlatığından başka bir biçimde bilemez. şimdiki Amerikalılar, okullarımızda papağanın tekrarladığı gibi tekrarlanan yalan tarihimizi bilebilirler. Bir istisna vardır: 1908 ve 1930 yılları arasında yaşamış, Türkiyeyi ziyaret etmiş ve bizzat Türklerle görevinden dolayı olsun vaya olmasın temasda bulunmuş kişilerdir. Sonradan eline kaynaklar tutuşturulan ve Ataput hakkında biyografi yazan Mango ve Kinross gibi Kemalist yabancı yazarlardan bahsetmiyorum. Mesela Ataputla bizzat konuşan Harbour, General Townsend gibi insanlardan bahsediyorum. Neyse. şimdiki Amerikalılar Ataput denilince düşünceleri nedir derseniz, şudur: Bizim okullarımızda tarih derslerinde okutulan beyin yıkama metinleridir. Öyle olduğu halde hiçbir Amerikalı başka bir ülkenin insanına hayranlık duymaz, çünkü Amerika insanlarının kibirleri bütün dünyadan üstündür. Kaldıki kalkacaklar Ataput gibi bir diktatörün heykelini bizzat kendileri dikecekler. Bu heykel sadece ve sadece Amerikadaki Ataputcuların büyük gayretleri sonucunda Amerikalıları heykellerini dikebilmek için iknâ edebilmeleri neticesinde gerçekleşmiştir. Neyse alsınlar Kemalistler güle güle kullansınlar.
No.837
>>836Yalova Belediyesinde bulunan Ataput heykeli, hangi sebeple olduğunu fazla araştırmadım, yerinden sökülüp 2010 yılında gemiyle Amerikaya gönderilmiş. Büyük bir ihtimalle bir kardeş şehir ilişkisi sebebiyle Amerikada bir yere dikilecekti, veya Amerikada bulunan ve Türkiyeden daha fazla etkin bulunan Atatürkçülerin bu heykelle bir projeleri vardı. Yıllarca gümrükte bekleyen bu heykeli bir tüccar olan Gökçek almış ve kendi çabasıyla kendi arazisi üzerine yaptığı ve adına Atapark dediği park alanına dikmiş. Büyük bir ihtimal kamu alanı olmadığı için New haven belediyesi buna izin vermiş. Kemalist Atatürkçülerin toplanma yeri olan bu özel park aslında değinmeye değmezdi, fakat şahsi bir Ataputu yüceltme ve ilahlaştırma çabası olduğu için söylenmesi lazım.
Özellikle Amerikada bulunan ve Kurtuluş Savaşında düşman olan her azınlık veya Türklere karşı olan her taraf o kadar çok fazla Türk karşıtı lobi faaliyetleri yapıyorlar ve kendilerini kurban olarak gösterip, Türkleri ve geçmişini karalamaya çalışıyorlar. Buna karşılık Kemalistler Ataputlarını yüceltmekle meşgullar, Osmanlıyı, islamı karalamakla meşgullar. Bu Ata parkın sahibi de aynı zihniyette. Zaten Ataputcular kendiliğinden Osmanlıyı karalıyorlar, o yüzden Amerikadaki Osmanlı düşmanlarıyla aynı fikirdeler. Sadece 1923den sonraki kendilerine Osmanlı demeyen Türkleri korumaya çalışıyorlar. Neyse.
Düşünün her vatandaş kapısının önüne putlaştırdığı Ataputun heykelini dikse ne olurdu? Benim aklıma hemen Buda heykeli ve Budaya inananlar geldi. Sizde bir paralellik görmüyormusunuz?
No.841
yabancıların cogu kamal kim tanımaz etmez bilenler de soykırımcı puşt olduğu için lanetler
No.845
>>834Bu bilgiler gerçekten değerli. Hepsini kaydettim, diğer bu şekilde çarpıtılan konular hakkında bilgin varsa siteye eklersen çok güzel olur.
>>841Anonim kamalit propaganda düşündüğümüzden de fazla yabancılar Türkiye'de okullarda anlatılan müfredattaki gibi selanik piçini Türklerin kahramanı olarak biliyor.
Bir noktada yabancı devletlerin de işine geliyor, selanik piçini kendi toplumlarında 'batılı çağdaş' gibi lanse edip kamalitlerin Müslümanlara ve değerlerine 'yabancılar bile ulu önderimize aşık' 'sizler gericisiniz' diye saldırmasına zemin oluşturuyorlar. Türkiye iç cephesinde anti-kamalizmin elini zorda bırakıyorlar.
Çözüm mevcut iktidarın eliyle veya göz yummasıyla anti-kamalit propagandanın bizim sitemiz gibi kıyıda köşede kalmış birkaç 'başıbozuk topluluklar' ve 'başınabuyruk gazeteciler' den çıkıp anaakım yazılı ve görsel medyaya inmesi olacaktır. Mutlak zaferin ancak bu şekilde elde edilebileceğine inanıyorum.